İlim, kendini bilmektir.
Aşk aşıkı sır eder, aslanı zencir eder,
katı taşı mum eder.
Küçük insanlar dengini; büyük insanlar kendini arar.
Kişi neyi sever ise , dilinde sözü o olur.
Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır.
Ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.
Gönül insanın kıblesidir,
Kırmayın
Bir küçük meyve için, dalı incitme gönül
Başın olsa da yüksek, gözün enginde gerek,
Kibirle yürüyerek yolu incitme gönül
Edebim el vermez edepsizlik edene.
Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene.
Aşksızlara verme öğüt
Öğüdünden alır değil
Aşksız kişi hayvan olur
Hayvan öğüt bilir değil
Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü.
Biz dünyadan gider olduk kalanlara selam olsun
Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun
Ecel büke belimizi söyletmeye dilimizi
Hasta iken halımızı soranlara selam olsun
Paylaştığın senindir, biriktirdiğin değil.
Ben sevdiğimi demez isem, sevmek derdi boğar beni.
Cümleler doğrudur sen doğru isen,
Doğruluk bulunmaz sen eğri isen.
Sen doğru yolda ol da, varsın sanan eğri sansın;
Sen kendini bildiğin sürece, doğru insansın.
İlim, ilim bilmektir.
İlim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsen
Ya nice okumaktır.
Ya elim al kaldır beni.
Ya vaslına erdir beni.
Çok ağlattın güldür beni.
Gel gör beni aşk neyledi.
Gözyaşı siler günahı.
Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür.
Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz.

Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi olur.
Dünyaya gelen göçer
Bir bir şerbetin içer
Bu bir köprüdür geçer
Cahiller onu bilmez
Gelin tanış olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim sevilelim
Dünyaya kimse kalmaz
Edeb bir tâc imiş Nur-i Hüdâ’dan.
Giy ol tâcı emin ol her belâdan.
Söz ola kestire başı, söz ola kestire savaşı, söz ola ağulu aşı, bal ile yağ eder bir söz.
Kuluna zulm etmez Hüdası;
Kulun çektiği kendi cezası.
Biz gelmedik dava için,
Bizim işimiz sevda için,
Dostun evi gönüllerdir,
Gönüller yapmaya geldik.
Biz sevdik aşık olduk,
Sevildik maşuk olduk,
Her dem yeni doğarız,
Bizden kim usanası.
Adımız miskindir bizim,
Düşmanımız kindir bizim.
Biz kimseye kin tutmayız,
Kamu âlem birdir bize.
İyi sözün aslın bilen derdi bu söz nerden gelir,
Söz aslını anlamayan sanır bu söz benden gelir.
Bana namaz kılmaz diyen,
Ben bilirim namazımı.
Kılar isem, kılmaz isem,
O Hak bilir niyazımı.
Ölümden ne korkarsın
Korkma, ebedi varsın
Hoştur bana senden gelen
Ya gonca gül,yahut diken
Ya hayattır,yahut kefen
Narında hoş, nurunda hoş
Kahrında hoş,lutfunda hoş..
Bir bahçeye giremezsen, durup seyran eyleme.
Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme.
Yusuf’u kaybettim Kenan ilinde
Yusuf bulunur, Kenan bulunmaz
Bu aklı fikr ile Leyla bulunmaz
Bu ne yaredir ki çare bulunmaz
Gezdim Halep ile Şamı,
Eyledim ilmi talep
Meğer ilim bir hiç imiş
İlla edep illa edep.
Nefistir seni yolda koyan, yolda kalır nefse uyan.
Dervişlik dedikleri, hırka ile taç değil.
Gönlün derviş eyleyen hırkaya muhtaç değil.
Dervişlik baştadır, tacda değildir
Kızdırmak oddadır, sacda değildir
Eğer bir müminin kalbin yıkarsan
Hakka eylediğin secde değildir
Ararsan Allah’ı kalbinde ara
Kudüs’te Mekke’de Hac’da değildir
Kabul et Yunus’un ergen sözünü
Tezcek gelir başa, geçte değildir.
Tatma gönülde kini,
Hoş tut gönül miskini.
Dünya ahret ekini,
Ekip götüren bilir.
İşitin ey yarenler,aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan kişi misali taşa benzer
Taş gönülde ne biter,dilinde ağu tuter
Nice yumuşak söylese sözü savaşa benzer
Aşkın pazarında canlar satılır
Satarım canımı alan bulunmaz
Yunus öldü deyu selan verirler
Ölen beden imiş, aşıklar ölmez
Dünya yalan kardeşim, dünya yalan!
Var mı yalan dünyada bakî kalan.
Mal da yalan, mülk de yalan.
Var biraz da sen oyalan.
Sular hep aktı geçti
Kurudu vakti geçti
Nice han, nice sultan
Tahtı bıraktı geçti
Dünya bir penceredir
Her gelen baktı geçti
Emeksiz zengin olanın,
Kitapsız bilgin olanın,
Sermayesi din olanın;
Rehberi şeytan olmuştur
ZuIüm iIe abad oIanın akıbeti berbad oIur.
Olsun be Yaradan vardır
Sanma ki, zalimin ettiği kârdır.
Mazlumun ahı, indirir şahı.
Herşeyin bir vakti vardır.
