1001Güzel Söz
Bu güzel sayfada, ünlü yazar ‘in çok satan kitabı “”den anlamlı sözleri sizler için hazırladık.
Sayfadaki bu güzel kitap sözlerini facebook, twitter ve whatsapp ile ya da kısa mesaj ile paylaşın.
Çok sevdiğimiz bir varlığa, hicbir karşılık beklemeden en değerli şeyimizi verirsek, işte dünya o zaman güzel olur.
IMPROVE!
İnsanın evi karnının doyduğu, kalbinin olduğu yerdedir..
Midemde öğle yemeği, ensemde güneş, aklımda aşk, ruhumda telaş ve kalbimde de bir sızı vardı.
Aslında kimse, onu yaşarken hayatının en mutlu anını yaşadığını bilmez.
Biraz diken olmazsa, aşk gülünün kokusunu alamazsın.
“Lütfen, bir daha gel ve yalnızca çay içelim,” dedim.
Mutluluk, insanın sevdiği kişiye yakın olmasıdır yalnızca. Ona hemen sahip olmamız gerekmez.
Sonu mutlu biten bütün aşk hikayeleri, birkaç cümleden fazlasını hak etmez zaten!
Çok talihsiz bir zamanda karşılaştık
Onun için aşk, bir insanın uğruna bütün hayatını verebileceği, her şeyi göze alabileceği bir şeydi, evet. Ama hayatta da bir kere olurdu ancak.
…bir gülümseyişiyle, bazan bir yüzyıl yetecek kadar mutluluk verebilir bize.
Füsun kolonyayı dökerken Kemal’i sona saklamıştı. İnsan vedalarda da en sevdiğini sona saklar…
Ona hayatımın sonuna kadar aşık kalacağımı düşünürdüm
Orhan Gencebay’ın sevgilisine “ Mutluluk senin, hatıralar benim olsun! “ demesine, ön sıralardan biri “ Enayi “ diye bağırdı.
Eşyaların gücü, içlerinde birikmiş hatıralar kadar, bizim hayal ve hatırlama gücümüzün cilvelerine de bağlıdır elbette.
Masumiyet Müzesi alıntı ve sözleri
” Sabırla, tevekkülle insanın kazanamayacağı kalp, fethedemeyeceği kale yoktur, değil mi ? “
Hayat kısa, günler yıllar inatlaşarak geçiyor. Artık bizim birlikte başka bir yere gidip mutlu olmamız lâzım..
Birlikte sahaflara gidip kitaplar alıyorlar, bitpazarına gidip eski plakları buluyorlar…
Önemli olan aşık olduğumuz kişiyi anlamaktır elbette. Bunu yapamıyorsak, hiç olmazsa anladığımızı sanmak da iyi bir şeydir.
Ama daha derindeydi mesele, bu dünyada yaşamak ve insan olmakla ilgiliydi.
Ona en çok yaklaştığım noktadan kendi acım gibi hissediyorum.
Onu birazcık daha az düşünebilmeyi, zamanla onu unutabilmeyi başardığıma inanabilmeyi ne de çok isterdim…
İzmaritin onun dudaklarına değmiş ucunu, tıpkı bir yaraya dikkatle pansuman yapan şevkatli bir hemşire gibi, yanaklarıma, gözlerimin altına, alnıma, boynuma hafif hafif dokundurdum.
Kendi kendine eşya toplayan, bunları bir köşede biriktiren her takıntılı kişinin arkasında bir kalp kırıklığı, derin bir dert, açıklanması zor bir ruhsal yara olduğu anlamına geliyordu bu soru. Benim derdim neydi?
“Dünya canavar ruhlu insanlarla dolu evladım,” dedi annem. “Hiçbir şeye aldırmayacaksın.”
Ona hak ettiği kadar iyi davranmadığım için de, bak yıllar sonra hâlâ acı çekiyorum. Oğlum, bir kadına, zamanında, iş işten geçmeden iyi davranmayı bilmek lazım.
Hayatımın en mutlu ânıymış,bilmiyordum. Bilseydim,bu mutluluğu koruyabilir,her şey de bambaşka gelişebilir miydi ? Evet,bunun hayatımın en mutlu ânı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu..
Kısa kitap özeti
Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.
Nobel ödüllü büyük yazarımız Orhan Pamuk`un harikulade aşk romanı bu sözlerle başlıyor.
1975te bir bahar günü başlayıp günümüze kadar gelen, İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile uzak ve yoksul akrabası Füsunun hikâyesi: Hızı, hareketi, olaylarının ve kahramanlarının zenginliği, mizah duygusu ve insan ruhunun derinliklerindeki fırtınaları hissettirme gücüyle, Masumiyet Müzesi, elinizden bırakamayacağınız ve yeniden okuyacağınız kitaplardan biri olacak.
Masumiyet Müzesi`ni okurken yalnız aşk hakkında değil, evlilik, arkadaşlık, cinsellik, tutku, aile ve mutluluk hakkındaki bütün düşüncelerinizin derinden etkilendiğini ve kitabın rengârenk dünyasından hiç ayrılmak istemediğinizi göreceksiniz.
Romanı yazdıktan dört yıl sonra, 2012’de, Pamuk romanıyla aynı adlı müzeyi Çukurcuma’da açtı. Şimdiye dek on binlerce ziyaretçinin gezdiği müze için ünlü sanat tarihçisi Simon Schama, Financial Times gazetesine yazdığı yazıda, Dünyadaki en güçlü, en güzel, en insanî ve en etkileyici çağdaş sanat eseri, diye yazdı. Aynı zamanda hem şiir hem karamizah gibi; hem zarif ve şefkatle dolu, hem de kutu kutu, vitrin vitrin, estetik olarak muhteşem.
Orhan Pamuk, kitabı kızı Rüya’ya ithaf etmiştir. Yazar bu kitabı on yıllık çalışma sonucunda oluşturduğu bilinmektedir.
Benzer içerikler:
Sayfa içeriği: masumiyet müzesi kitap konusu,orhan pamuk masumiyet müzesi,masumiyet müzesi konusu,masumiyet müzesi özet,masumiyet müzesi alıntı,masumiyet müzesi kaç sayfa,masumiyet müzesi kitabı,masumiyet müzesi sözleri,masumiyet müzesi konu
