Aşk sizi çağırdığı zaman onu izleyin… Yolları zorlu ve dik olsa da.
Ermiş , Halil Cibran
“Anlamazmış meğer sevgi, ayrılık saati gelmeden kendi derinliğini.”
Ve hep böyle olmuştur ezelden beri, ayrılık vakti gelip çatıncaya kadar, sevgi kendi derinliklerini bilmez.
Sevgi olmadan boşunadır tüm emekler.
“İstendiğinde vermek güzeldir, fakat anlayıp da henüz istenmeden vermek en güzelidir.”
Neşeniz, maskesini çıkarmış kederlerinizdir.
“Malınızdan mülkünüzden verdiğinizde pek fazla bir şey vermiş sayılmazsınız. Gerçekten vermek kendinden vermektir.Çünkü mal mülk, bir gün gerekeceği endişesiyle alıkoyup sakladığınız şeylerden başka nedir?”
“Aranızda sevme gücünün uçsuz bucaksız olduğunu hissetmeyen var mı?”
Gözlerimizi senin yüzüne hasret bırakma.
Sıkıntıya ve dara düşünce dua ediyorsunuz ; keşke sevinciniz doruklarda olduğunda ve bolluk günlerinizde de dua etseniz.
Birlikte durun ama yapışmayın birbirinize: Çünkü ayrı durur tapınağın sütunları. Hem birbirinin gölgesinde büyümez meşeyle selvi.
Acılarınızın çoğu kendi seçimiminizdir.
Pişmanlık, davet edilmeden, bir gece vakti çıkar gelir…
“Yazılanı silecek olan alın terinizdir.”
“…bir zamanlar neşe kaynağınız olan için ağlamaktasınız. “
“Bir de hakikati içlerinde taşıyıp da kelimelere dökmeyenler var.”
Yüreğime saklanırsan eğer, seni bulmak zor olmaz…!!!
Giyimde edep, ahlaksız olanın gözlerinden korunmak için bir kalkandır, unutmayın.
“Kuyunuz suyla doluyken çekilen susuz kalma korkusu degil midir asıl giderilemez olan susuzluk?”
Tek başına hükmeden akıl, kısıtlayıcı bir güçtür; başıboş bırakılmış tutku ise, kendisini yok edene kadar yanan alevdir.
Derim ki ben, hayat yalnızca hevesin yokluğunda karanlıktır.
Kör olur bütün hevesler bilginin yokluğunda.
Her bilgi boşunadır içinde çalışmak yoksa.
Meşe ağacıyla sedir ağacı birbirinin gölgesinde büyüyemez.
Gerçekte her şey, arzulanan ve korkulan, iğrenç olan ve aziz tutulan, kovalanan ve kaçmak istediğiniz her şey, varlığınız içinde devinmekte, sürekli bir yarı kucaklaşma halinde.
“Çalışmak hayatı sevmek, hayatın en derin sırrını bulup çıkarmak demektir.”
“Arkadaşınız, sevgi ile ekip, minnet duygusuyla biçtiğiniz tarlanızdır. Çünkü siz onun yanına aç gelir ve onda huzur ararsınız.”
Ermiş, Halil Cibran
Ses onu kanatlandıran dili ve dudakları taşıyamaz.
“Düşünce, boşlukta uçan bir kuştur…
Siz düşüncelerinizdeki huzurdan vazgeçtiğinizde konuşursunuz.”
“…hayat ve ölüm, denizle ırmak gibi bütündür.”
Dünyadaki en güzel üç kadın: Annem, gölgesi ve aynadaki yansıması.
Eğer Tanrı’yı bilmek isterseniz, bilmece çözmeye girişmeyin. Onun yerine çevrenize bakın, O’nu çocuklarınızla oynarken göreceksiniz.
Ve tahtından indirmek istediğiniz bir despotsa söz konusu olan, önce onun içinizde kurulu tahtını ortadan kaldırın.
Şarkı söyleyip dans edin birlikte, eğlenin, ama yalnız başına olun ikiniz de.
“Tanrı katında her biriniz tek tek bilindiğiniz gibi, Tanrı’ya ilişkin bilginizde ve dünyayı kavrayışınızda da her biriniz tek başınıza olmak zorundasınız.„
“Ayrılık günü, bir kavuşma günü olabilir mi? Benim akşamım gerçekte benim sabahım mıdır?”
“Sevinciniz maskesinden sıyrılmış kaderinizdir. Şimdi kahkahalarınızın yükseldiği o kuyu, çokça zaman gözyaşlarınızla dolmuştu.„
Gerçekte bedenin rahata düşkünlüğü ruhun tutkusunu öldürür, sonra da onun cenaze alayının ardından sırıtarak yürür.
Mısır demetleri gibi derer sizi aşk. Harman yerinde dövüp çırılçıplak bırakır. Kabuklarınızı elemek için kalburdan geçirir. Apak edinceye kadar öğütür sizi. Yumuşayana kadar yoğurur ; sonra da atar kutsal ateşine , Tanrı ‘ nın kutsal şölenine ekmek olasınız diye.
Ruhunuz çoğu zaman bir savaş alanıdır. Burada aklınız ve yargılama gücünüz, tutkunuz ve iştahınıza karşı savaşır.
“Sevgiye çıkan yollar dik ve zorludur. Ancak sizi çağırdığında o yola düşün.”
“Düşlerinize inanın, çünkü sonsuzluğun kapısı onlarda saklıdır.”
Kim çile ve yalnızlığını geride bırakabilir ki içi sızlamadan?
“Bir hayvanı boğazladığınızda yüreğinizde ona deyin:
‘Seni katleden aynı kuvvet tarafından ben de katledileceğim ve ben de tüketileceğim. Zira seni benim elime teslim eden kanun beni daha kudretli bir ele teslim edecek’. “
“Siz kurallar koymayı çok seversiniz, Ama kuralları bozmayı daha çok seversiniz. Tıpkı okyanus kıyısında sabırla kumdan kuleler yapan, sonra da kahkahalarla onları deviren çocuklar gibi.
Konuştuklarınızın çoğunda, düşünce yarı yarıya katledilir. Çünkü enginlerin kuşudur düşünce, kelimelerin kafesinde kanatlarını açsa da uçamaz.
”… pek çok kez parmağımla kendi yaramı deştim, size daha fazla inanmak ve sizi daha fazla tanımak için.”
İhtiyaçları değişir insanın, fakat sevgisi ve sevgisinin ihtiyaçlarının karşılandığını görme arzusu değişmez.
Bilir ki, dün, bu günün anısından ve yarın, bugünün düşünden başka bir şey değildir.
Sevdiğiniz zaman “Tanrı yüreğimde” değil, “Tanrı’nın yüreğindeyim” deyin. Sanmayın aşkın rotasını çizebileceğinizi, çünkü aşk sizin rotanızı çizer, sizi buna layık bulursa eğer.
ErmiŞ, Halil Cibran
Simyacı sözleri, Simyacı Kitap Alıntıları
Kaynak:
Sayfa içeriği: Ermiş , Halil Cibran,ermiş kitabı,halil cibran ermiş sözleri ermiş halil cibran,ermiş kitap