Bu güzel sayfada, ünlü yazar Şükrü Erbaş’ın çok satan kitabı “Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya”dan anlamlı sözleri sizler için hazırladık.
Sayfadaki bu güzel kitap sözlerini facebook, twitter ve whatsapp ile ya da kısa mesaj ile paylaşın.
Anlamak bir gezidir..bir başkasının ülkesinde.
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya, Şükrü Erbaş
Kendimize haysiyetli bir hayat borcumuz var.
Hepimiz bir gizli yalnızız..
Kabalık hangi kalbi iyileştirir?
İncinme değil bu , insana olan inancını yitirme !
Kırk cümle kuruyorsun, ağzını açmadan vazgeçiyorsun.İncinme değil bu, insana olan inancını yitirme.
Dünya seninle başlamadı, seninle de bitmeyecek.
İnsanları yaraları da birleştirmezse daha ne birleştirir, değil mi?Yara aynı yaradil aynı dilbiz neden bu kadar yalnızız?
Insan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar da yapabilir.
Sen konuşmazsan dünya susuyor biliyor musun?
Daha çok geçmişten konuşuruz. Gelecek bizim için acıklı bir zaman artık. Bugünü dersen, yılgınlık gibi bir şey, neyini konuşacaksın. İçindesin işte!
Sen konuşmazsan dünya susuyor biliyor musun? İnsan unutmanın sularını geçti. Kimse kimseyi hatırlamıyor. Anlamını bir gün bile düşünmedikleri bir kalabalık yetiyor herkese. Toprağı ölü bir huzurla değiştiler. Gökyüzünü can sıkıntısıyla değiştiler. Arzuyu pişmanlıkla değiştiler. Kimse bir başkasına misafir olmuyor. Acı bitti. Zaman yok. Gönül soğuk.
Sessizlik öyle ağırlaştı ki ne acımız duyuluyordu ne sevincimiz.
İnsan sevmezse dünya bir yaşam cezasından başka nedir ki?
Sevdiğimi söylemezsemsevmek derdi beni boğar..
Sanırım bize korkuyu öğrettiler sonunda. Sistematik bir cehalet sistematik bir şiddetle öğretti bunu. Küçümsediğimiz aptallık öğretti.
Biz, bir sarkaç olmalıyız, kendi yalnızlığımızla başkalarının yalnızlığı arasında durmadan gidip gelen bir sarkaç.
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya alıntı ve sözleri
Ölüm olmasaydı hiçbirimiz hayatı bu kadar sevmezdik.
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya, Şükrü Erbaş
İyi ki gaz lambasının duvarlara çizdiği o büyülü resimlerin zamanında büyümüşüm.
Rüzgarı alıp çıkıyorum, ev senin, pencere senin, ceket senin.
İyimser bir gökyüzü altında, dünyanın bizimle ağlamasıdır keder.
Bazı duygular söze gelmiyor. Söylemekle anlaşılmıyor. Kalbimizdeki boğuntu biraz daha ağırlaşıyor.
Ne, biliyor musun gönül yorgunluğu? Kendinden soğuyorsun. Sözünden soğuyorsun. Geçmişinden soğuyorsun. İnandıklarından soğuyorsun. Baktığın yüzlerden soğuyorsun. İçine bile bakmıyorsun artık. Dünya, inandığın o yitik cennet değil…
İnsanın sözden başka yaşayacağı bir yeri yok bu dünyada.
Sevme korkusu öyle kötürüm etti ki herkesi, yalnızlıktan bunalan insan, dönüp yine kendi yalnızlığına sığınıyor.
Durup dururken inciniyorsun. Kötü söz gerekmiyor bunun için. Sana söylenmesi de gerekmiyor sözün. Tam kirpiklerinin ucunda bir yarım ay, dudaklarında bir boyalı söz… Bir kırıcı gülüş yetiyor kapanman için. Saygısız ses, kibirli gövde, tüküren gözler…
Ağlamayı bilmeseydik nasıl yaşardık bilmiyorum.
İnsan bütün hayatını, sonunda yalnız kalmak için yaşıyor sanırım.
Gönül yorgunluğu ne, biliyor musun? Gökte yıldızın kalmıyor. Gölgen bir yere sığmıyor. İçindeki şarkı içinde boğuluyor. Penceren sokağa bakmıyor.
Demokrasi, senin saçlarından güzel olamaz..
Herkes ruhunda bir parmak tozla ötekinin yalnızlığını sevmeye çalışır..
Eğer içimizde bir gönül kaldıysa; masal dinleyen, şarkı söyleyen, şiir okuyan, sulara bakan, kuşlara gülen, ağaçları kucaklayan, yalnızlıkla ürperen bir gönül, dünyamız insanın gövdesinde yeniden filizlenmeye başlayacaktır. Yoksa yaşadığımız gezegen hepimizi bir taş masalına çevirecek.
Güzellik, kinden doğmaz.Anlamak, nefretten doğmaz.Hiçbir büyük düşünce, hiçbir küçük akıldan doğmaz.”
Biliyor musun, insan tanrısını içinde taşıyor ama hep uzaklara dua ediyor.
Sosyal medya? Çağımızın vebası bu olsa gerek.
Neredeyse hiç dışarı çıkmıyoruz. Bizi sokağa çıkaracak bir heyecanımız kalmadı. Dünya gittikçe büyüyen bir tedirginliğe dönüştü. Belki de yaşama korkusu. Aslına bakarsanız korkudan öte bir durum. Vazgeçme. Kabullenme. Kimsenin görmediği bir kırılma…
Bana öyle geliyor ki biz bütün rengimizi sevgiden ve sevgisizlikten alıyoruz.
“Gücünüzü zekâ sanıyorsunuz, şiddetinizi ahlâk, cehaletinizi büyüklük..”
Bir zamanlar insanlar hayatlarından memnun değillerse devrim yaparlardı.
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya, Şükrü Erbaş
Şimdi alışverişe çıkıyorlar. Tamamen bir hafıza kaybı dönemi yaşıyoruz.
ARTHUR MILLER
Benzer içerikler:
- Gör beni alıntı ve sözleri | Akilah Azra Kohen
- Bir Ömür Nasıl Yaşanır? alıntı ve sözleri | İlber Ortaylı
Sayfa içeriği: şükrü erbaş çırpınıp içinde döndüğüm dünya alıntılar,çırpınıp içinde döndüğüm dünya alıntı,çırpınıp içinde döndüğüm dünya sözleri,Döndüğüm Dünya,Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya, ,çırpınıp içinde döndüğüm dünya pdf ,