Alıntılar

Biz sözleri ve alıntıları | Yevgeni İvanoviç Zamyatin

Yevgeni Ivanovic Zamyatin biz sozleri alinti biz kitap

Bu güzel sayfada, ünlü rus yazar Yevgeni İvanoviç Zamyatin’in çok satan kitabı “Biz”den anlamlı sözleri sizler için hazırladık.
Sayfadaki bu güzel kitap sözlerini facebook, twitter ve whatsapp ile ya da kısa mesaj ile paylaşın.

Ancak ve ancak boyun eğmeyen sevilir, sevilebilir.

Biz, Yevgeni İvanoviç Zamyatin

Dünyayı açlık ve sevgi yönetir.

Bana gülücükler yapıştırdı, her bir yarama bir parça.

İnsan sadece fethedemediği şeyleri sever.

”Evim, benim kalemdir.”

Kişisel deneyimlerime dayanarak o anda gülmenin ne korkunç bir silah olduğunu fark ettim: “ Gülmeyle her şey öldürülebilirdi; Öldürmenin kendisi bile.

“Ancak dostlarım, biraz düşünmek lazım, çok faydalı oluyor.”

“Seviyorsun çünkü iplerini eline alamıyorsun — İnsan sadece köle edemediğini sever.”

Yarın bir mutluluğun beni beklediğini biliyordum. Ama hangi mutluluğun?

“Bunca yıldır mutluluğun önüne artı işareti koymak ne aptallık! Ne beter bir önyargı! Mutlak mutluluğun başına elbette bir eksi, hem de semavi bir eksi konmalı..”

Orjinal olmak diğerlerinin arasından sıyrılmak demektir. Buna göre orjinal olmak, eşitliği ihmal etmektir.

Nasıl da eksiksizim! Bir bilseniz, nasıl da tamam!

Benim adıma başkalarının istemesini değil de ben kendim istemeyi istiyorsam, eğer imkânsızı istiyorsam, bundan size ne?

Demek ki herkesin içinde ancak kalbiyle birlikte içinden söküp atabileceği bir acısı varmış.

Mutluluk sorunu henüz bizde de mutlak bir çözüme kavuşmamış durumda.

Bir tomurcuk yeni açtığında canı yanmaz mı?

Sen benim o eski ben olduğumu sanıyorsun..

Birisinin seni, yapacağın en ufak bir hatadan, atacağın yanlış bir adımdan şefkatle koruyan dikkatli gözlerini üzerinde hissetmek çok hoş bir şey.

Siz de biliyor musunuz?
Gülüşler farklı renklerde olurlar. Gülmek içinizdeki patlamanın sadece uzaktan gelen aksisedahasıdır. Belki Bayram gibi renkli, kırmızı, lacivert, altın roketler gibidir, belki de insan bedeninin havaya uçan parçacıklarıdır…

Biz, Yevgeni İvanoviç Zamyatin

Dilin saniyedeki hızı, düşüncenin saniyede ki hızından her zaman düşük olmalı ve asla ama asla bunun tersi şekilde işlememelidir.

Hatasız olduğuna kesinlikle inanılan bilgi, inançtır.

Çocuklar yegâne cesur filozoflardır.

Tavsiye Konular

Matematik de, ölüm de asla yanılmaz.

Zulme, sindirmeye ve sansüre -kurumsallaşmış bir iktidarın olduğu her yerde sansür de vardır- galip gelmenin tek yolu bunları reddetmektir.

İnsanların kanı kızıl ve ateşli oldukça, insanlık genç oldukça hep isyanlar, hep devrimler olacak. Olmak zorundalar zaten…

“Kim olduğunu kim bilebilir ki ? İnsan son sayfasına kadar okunmadan nasıl biteceği belli olmayan bir roman gibidir. Yoksa okumanın ne anlamı olurdu ki ?”

Her gülücük farklı bir renktedir. Gülme, içinizdeki patlamanın uzak bir yankısıdır.

 “Her yarama birer yara bandı gülümsemesi yapıştırdı; hoş bir sarmalanmışlık hissiyle doldum.”

Ama mutluluk adıyla bilinen kesrin pay ve paydası zaten neşe ve gıpta değil midir?

İnsanların bir zamanlar böyle birine katlanmış olmaları şaşırtıcı değil mi? Sadece katlanmakla kalmamışlar, bir de hayranlık duymuşlar. Ne köle bir ziyniyet! Değil mi?

Ama dakikalar… Öylesine ufak, öylesine gülünçler ki… Geçip gidiyorlar, ama ona anlatmam gereken çok şey var. Benimle ilgili ne varsa…

Benim de kendime sarsılmaz bir inancım vardı, içimdeki her kuytu köşeyi bildiğime inanırdım. Oysa şimdi..

Çocuklar biricik cesur filozoflardır. Cesur filozoflar da mutlaka çocuktur.

Tüm dünya muazzam bir kadındı ve bizler onun rahmindeydik.

Sen sonsuzluğun etrafına bir duvarcık çekme derdindesin ve o duvarın ardına bakmaktan korkuyorsun. Gerçeği bu. Bakıyorsun ve gözlerini yumuyorsun. Aynen öyle!

İki insana cennete gitmek için seçim hakkı verilmiş: ya özgürlüksüz mutluluk  ya da mutsuz bir özgürlük… Üçüncü bir seçenek sunulmamış. İki budala da özgürlüğü seçmiş.

Uygunsuz, asimetrik bir sessizlik dakikası yaşadık. Bir şey dönüyordu ama ne, bilmiyordum.

Geçmişle gelecek arasında aşılmaz boşluk son derece yalındır.

Gülmeyle her şey öldürülebilirdi, hatta cinayet bile..

Bir kare kendinden bahsetmeye kalksa aklına son gelecek şey, dört eşit açısının olduğunu söylemek olur. Görmez çünkü. Dört açısı kare için doğaldır, gündeliktir.

“Yeşil paltolu adam sallanıp direklere tutunarak fenerle aydınlanan köprüye doğru ilerliyordu. Adama sordum :
-“Neyiniz var ?”
– “Cüzdanımı arıyorum, az önce işte şurada kaybettim” ( – eliyle karanlıkta bir yeri gösterdi ).
– “Peki neden onu fenerin altında arıyorsunuz ?”
– “Çünkü burası, fenerin altı aydınlık, her şeyi görüyorum.”
Arıyorlar – ama kendi fenerlerinin altında. Ve herkesi de fenerlerin altında aramaya davet ediyorlar.”

Kendimi duyumsuyorum. Ama sadece içine kirpik kaçan göz, şişmiş parmak veya çürük diş kendini duyumsar, bireysel varlığının bilincine varır. Sağlıklı göz veya parmak ya da diş varlarmış gibi görünmezler. Gayet açık değil mi? Kendi kendinin bilincine varmak, hastalıktır.

 “Mutluluk kesrinin paydası sıfıra indirilir ve kesir artık muhteşem bir sonsuzluktur.”

“Kim olduğunu kim bilebilir ki ? İnsan son sayfasına kadar okunmadan nasıl biteceği belli olmayan bir roman gibidir. Yoksa okumanın ne anlamı olurdu ki ?”

Dünyayı yönetmek için dünyayı yönetenleri yönetmek gerekir.

 İnsanlar birinin çıkıp onlara mutluluğun ne olduğunu söylemesini ve ardından onları bu mutluluğa zincirlemesini isterler!

Sayfa içeriği: yevgeni zamyatin biz kitap biz yevgeni zamyatin kitap yevgeni zamyatin sözleri, yevgeni zamyatin biz alıntılar, zamyatin biz

İçeriğe oy ver!

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir