1001Güzel Söz
Deprem ile ilgili sloganlar
Deprem bizIeri buImadan biz sağIam binaIar buIaIım.
Depremin ne zaman oIacağını biImiyoruz ama neIer yapmamız gerektiğini biIiyoruz.
Depremden korkmuyorum, nasıl korunacağımı biliyorum.
En erken uyarı sistemi, beIIeğinizdir!
Deprem öIdürmez, ihmaI öIdürür.
Deprem öldürmez bilinçsizlik öldürür.
Deprem sarsar, cehalet yıkar.
Sarsılalım ama yıkılmayalım.
Deprem öldürmez, bina öldürür.
Sağlam temel, depreme engel.
Sağlam yapı, sağlam hayatlar demektir.
Unutma, önceden hazırlıklı olmak hayat kurtarır.
Deprem öldürmez, alınmayan önlem insanları öldürür.
Afetlere hazır ol, nerede hayat, orada AFAD
Taş taş üstüne olsun, taş baş üstüne olmasın
Yer hareketlenmeden sen hareketlen. Tedbirini al.
Taş taş üstüne olsun, taş baş üstüne olmasın.
Deprem, zelzele, yer sarsıntısı… Hepsi de aynı anlama geliyor, gerisi boş laf. Hele yaşayınca; hem de milyonlarca insanla birlikte. Dehşet ki dehşet…
Ne Her An Depremi Düşünüp Yaşlanmak,
Ne De Depreme Göre Yaşamak,
ÖNEMLİ OLAN Depreme Göre YAPILANMAK.
Deprem, yangın, sel değil, bilgisizliktir asıl felaket.
Deprem doğal afettir,bilinçsizlik felakettir!
Deprem Odaklı Pozitif Kentsel Dönüşüm Yoksa Deprem Odak’sız Negatif Göçsel Dönüşüm Meydana Gelir.
Bizi bu deprem günlerinde
İnan ki bir şiirsiz yaşamak
Bir de sensiz savaşmak öldürür.
Deprem Bütünlemesi Olmayan Finaller Gibidir, Hazırlanmazsan Yıkılırsın.
İçimde müphem bir arzu: Bir deprem olsa da, bir yıldırım düşse de, sakin pırıl pırıl bir dünyaya yeniden doğsam!
Aşk ve deprem ile ilgili sözler
Aşk da deprem gibidir: Ne zaman kimi vuracağını asla önceden bilemezsiniz.
Doğa için deprem neyse aşk da bizim için o mu acaba ???
Aşk, sevginin deprem etkisi yaratmış halidir.
Deprem ile ilgili sözler
Depremden sonraki sabah jeolojiyi öğreniyoruz.
Deprem bizleri bulmadan biz sağlam binalar bulalım.
Depremi yaşayan her asırdan insanın kendine özgü bir hatırası var!
Deprem hangi türden olursa olsun toplum olarak afete karşı tavrımız pek değişmiyor. Her depremde bir müddet için sokağa dökülüp ağlaşıyoruz ama zaman geçtikçe her şeyi unutup hiçbir şey olmamış gibi normal hayatımıza geri dönüyoruz.
Bir depremi anarken ‘felaket’ değil de ‘musibet’ ifadesini tercih ederiz. Niye? ‘Tesadüf’ ile ‘tevafuk’ kelimesi arasında kocaman ‘Kadere İman’ farkı vardır da ondan. ‘Musibet’ terbiye etme iradesini ve dolayısıyla Rabb-i Rahimi hatırlatırken, ‘felaket’ derin bir kaosu hatırlatır, başıboşluğu ima eder.
İstanbul’da en az 7,2 büyüklükte bir deprem bekliyoruz. Yerel yöneticilerimiz ve hükümeti yaklaşan bu tehlike karşısında önlem almaya davet ediyoruz.
1999 yılından bu yana çok sayıda genel ve yerel seçim oldu. Seçim propagandalarını çoğumuz dinledik. Bunlarda deprem ve depreme karşı alınması gereken önlemler konusu ne kadar tartışıldı? Daha doğrusu hiç tartışıldı mı?
Deprem olmuş yıkılmışız, insanlarımız telef olmuş, acı çekmişiz ama depremden sonra yine değişen bir şey olmamış. Aynı çirkin, plan ve programdan uzak yapılar, dar sokaklar ve üst üste binmiş binalar.
Sonuçta hepimiz, hayatta kalanların çocukları değil miydik? Savaşlar, depremler, kuraklıklar, katliamlar, salgınlar, işgaller, kavgalar ve felaketlerden sağ çıkanların çocukları..
BONUS: En büyük felaketler içinde bile ümidini kaybetme, unutma ki ilik, sert kemiğin içinden çıkar.
